SAHİBİNİN SESİNDEN NATO SESİ.

                                   

Sevgili takipçilerim dostlarım hepinize hayırlı cumalar ve iyi bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.

Dostlarım eskiden bir plak şirketi vardı,tarihi fabrikasıda bizim sempte boş bir alanda metruk olarak dururdu kapalı,kapısında tabelada şu yazardı.

                                         

SAHİBİNİN SESİ.EMI GRAFSON.

Dostlarım özellikle son günlerde S-400 TRIUMP yüksek irtifa hava savunma füzeleri alımı konusunda çeşitli merkezlerden ve kaynaklardan yüksek derecede eleştiri geliyor.

Özellikle konunun uzmanı olmadan silah sistemleri ve ülkelerin stratejik ve kendine has özellikleri bilinmeden yanlış,yalan ve düzmece haberler basına çeşitli kaynaklardan servis ediliyor.

Bir kısım belirli ittifaklara kalemi ile hizmet edenler aklı ile hizmetkar olanların sesi oluyor yazıları ile.

Birincisi bu sistemin NATO sistemine eklemi olmuyacağından başlanarak bu sistem tercih edileceğine FRANSIZ menşeili ASTER hava savunma füzesi tedariki gerçekleştirmemizde fayda olduğu kamuyoyuna aktarılıyor basın yolu ile.

Aynı mihraklar yıllar evvel FRANSADAN ERYX tanksavar sistemlerini siyasi ve çeşitli çıkarlarla aldıklarında sistemi kullandığımızda hedefe atılan roketlerin hedefi bulmayıp başka yerleri bulduğunu iyi biliyoruz.

                                          

Yıllarca davası sürdü,davayı kazansakta verdiğimiz miktarın büyük bir kısmını geri alamadık zaman,para ve geri kalmışlık.

Sonra ne oldu RUSYA FEDERASYONUN dan KORNET taksavar füzelerini aldık şu anda kara kuvvetlerimizde rantabıl bir şekilde kullanıyoruz.

                          

Amerikanın burdaki kasabı olmuş bazı DERİN DEVLET yöneticilerinin gazeteci kılığındaki siuletlerinin son zamandaki açıklamaları kargaları güldürür cinsten.

25.07 2017 tarihli son yazılarımdan VATANSEVER PATRİOT başlıklı yazıda yine bu konuyu geniş ele almıştım.

Bugün YUNANİSTAN ve GÜNEY KIBRIS RUS hava savunma füzelerini almakla GİRİT adasında üstlenmiş S-300 uzun menzilli  irtifa kapasiteli füzeleri ile EGE AKDENİZ koridorunu tamamen radarları ve yüksek ateş gücü ile kontrol altına alırken GÜNEY KIBRIS adasında üstlenen RUS TOR M-1 orta menzili füze atış ve radar desteği ile türkiyenin hava sahasını kontrol altına alıyor ve yüksek ateş gücü ile caydırıcı pozizyon alıyor.

                               

Maalesef çok uzun yıllardır ESİR olmuş stratejik kurumlar ve onların yurt sathındaki seferberlik yapılanmaları NATO ve onun baş yöneticisi AMERİKA ve kuklası guruplar ve şahsiyetlerin pisikolojik harp methodları ile felakete giden ülkemize hala yanlış istikamet vermekten utanmayan hainleşmiş şahsiyetler.

Karşılıklı oturduğunda SİYAH veya BEYAZ farketmeyen yüzlerine tükürsen yarapbi şükür diyen DERİN merkezlerin kozmik donanımlı şahsiyetleri.

Bu tip stratejik işlerde ihanetlerini götürmek için KADIN ETEĞİNDE yıllarca dolaşan güç elde etme budalası olan karektersiz,kişiliksiz beyaz gömlekli katil çeteleri.

Geldikleri son 27 yıldaki noktada sınırlarımızı ABD ile ortak sınır haline getiren şahsiyetsiz ve gurursuz yapılar.

Sahte kahraman üretmekten başka işleri olmayan bu sahtelikler üstünden pisikolojik harp yaparak birde PARA kazanan derinler.

                                     

KAFKASYADAN ,BALKANLARA ORTODOKS yenilmişliği ve itilmişliğinin

                                     

 DEDELERİ ve NİNELERİ vasıtası ile genetik kodlamalarına yerleşmiş  bu yapılarının tek yapabildiği ANGLASAKSON,SİYONİST kucağında gezmek olması.

Yazılımlardan bahsederken ANKARADAKİ merkezlerde yıllarca emek harcanarak hazırlanan MİLLİ yazılımların 1998 yılında paşa çocukları tarafından başka ülkelere satılması.

                                       

Vatandaş bilmiyor yalanı, VER MEHTERİ cinsinden köşelerinizden yaygara yaparken kimlere hizmet ettiğinizi.

Arkadaşlar mevzu çok ileri zamana bırakalım,BEYAZ RUSYA da, MİNSK te otelin lobisinde oturuyorum sıcak sıcak elimde viski içimden diyorum ah

                                               

 eskiden ANKARA viskisi içerdik ne güzeldi boş masadaki çiçeklere bakıyorum DR gelseydi ne romantik olurdu diye hayallere dalarken , sonra

                                                

 eski 1994 yılındaki MİNSK teki anılarım ve ANKARA viskisi aklıma tekrardan geldi.

Hayırlı hafta sonu geçirmeniz dileği ile.

SAYGILARIMLA,

ZEKİ ARSLAN