İÇİMİZDEKİ AMERİKA VE KARARGAHLARI.

                                    

Sevgili takipçilerim hayırlı cumalar temenni ederim.Önce Profösör EMİN GÜRSES hoca ve sonra em.dnz BİNBAŞI sayın EROL MÜTERCİMLER beyefendilerin ülke hakkında verdikleri ciddi doğru bilgiler ve analizleri için burdan kendilerini kutluyor ve tebrik ediyorum..

                              

Bu hafta gündemde yoğun  olan konu ABD İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞUNDA çalışan türk personelden birkaç kişinin tutuklu olması ve vatana ihanet şuçlarından tutun FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ ile ilişki kurmak ve AMERİKAN GİZLİ SERVİSLERİNİN direktifi altında ülke içinde KİRLİ ve ÖRTÜLÜ operasyonlarda bulunmak nedeni ile suçlanması…

İLK önce londrada yaşayan gazeteci sayın BAHATTİN ÇAĞDAŞ beyle yaptığımız you tube yayınında olan FETÖ,GLADİO,İSTİHBARAT adlı röpörtajı izlemenizi tavsiye ederim.

Niçin! Orda FETÖ polis birimlerinin şahsıma 2010 yılı nisan ayında nasıl bir komplo operasyon yaptıklarını ve konunun içinde AMERİKALI yetkililer olduğunu çok açık ve net anlatıyorum o röpörtajda.

Arkadaşlar  İSTİHBARAT  UZMANI olarak çok farklı ve değişik yöntemlerle bağımsız çalıştım.

Onun için herkesten farklı bilgiler vererek  AMERİKANIN türkiyedeki yapılanmasının 1951 den itibaren gelen ÖZEL YAPISININ başlangıcı bir mirastan buralara aktığım için farklı şekilde sizlerin önüne farklı maceralarla çıkıp kamuoyunu ve sizleri bilgilendirebilirim.

Amerikanın istanbuldaki asıl BAŞKONSOLOSLUĞU Beyoğlu ilçemizde asmalı mescitinin bitiminde tebebaşına inen yokuşun başında PERA PALAS oteli ile yanyana olan muhteşem bir binaydı.

Oralarda İSTİHBARAT ömrüm ve tarihim geçtiği için dış iç yapılanmayı kişiselde teknikte bilirim.

Öncelikle   tutuklu olan sayın METİN TOPUZ ile hiç karşılaşmadım..

                               

1982 yılında hizmetli olarak başlayan sayın TOPUZ döneminde konsolosluk baş irtibat görevlisi yaşıyorsa allah uzun ömür versin sayın H.Ç beyefendi çok uzun yıllar 1970 li yıllardan 1990 lı yılların sonuna kadar ABD İstanbul konsolosluğunun BAŞ İRTİBAT görevlisi olarak çalıştı.

Kendisi çok derin bir devlet adamı olarak ciddi anlamda yüksek güvenlikli çalışmalar yürütür, zaman zaman ABD li yetkililerle çeşitli operasyonlara MİT üst yönetimi ile birlikte katılırlar kendisi tüm irtibatları götürdü.

Sayın H.Ç MİT içinde ayrılıp bu göreve giden bir insandı onun için teşkilattaki bazı yetkililer onun bu tercihi yapmasından dolayı sıkıntı duyarlar fazlaca hoşlanmazlardı.

O yıllarda hala fazla derecede VATANSEVER MİT yetkilisi vardı ülkemizde.

Bu beyefendi görevdeyken ABD konsolosluğuna ünlü kibarlığı ve centilmenliği ile GALATASARAY CAMİASINA  mal olmuş bir futbolcu abimizin kardeşi arkadaşım konsoloslukta tercüman olarak göreve başladı.

Birkaç defa konsolosluktaki DEA(ABD NARKOTİK MÜCADELE BİRİMİ) yetkililerini davet ederek beraber içkili mekanlarda yemek yiyip sohbet ettik.

Hatta bu yemeklerde ERDOĞAN isimli heybetli yakışıklı bir arkadaş vardı zaman zaman yolda karşılaşır sohbet ederdik bu arkadaş sonra Amerikalı bir bayanla evlenip hayatına amerikada devam etti.

O tanıştığımız DEA görevlileri arasında yine bir emniyet genel müdürlüğü yapan F.B oğlu F. B diye bir arkadaş vardı.

Hatta üstlerindeki silahları ve araçlarındaki otamatik silahları gösterdiklerinde imrenmiştik o yıllarda türkiyede bu silahlar kozmik kurumlarda bile azdı,yeni yeni rahmetlik ÖZAL satın aldırıyordu.

                               

Dedim bu silahlarla ülkede ne yapıyorsunuz,dediler ARAS kardeşim DOĞUYA kırsala uyuşturucu operasyonlarına gidiyoruz bu silahlar olmadan oralarda mücadeleyi gerçekleştiremeyiz diye uzun uzun anlattılar.

Daha sonra birkaç yıl sonra AMERİKANIN  NSA(ULUSAL GÜVELİK TEŞKİLAT) İstanbul konsolosluğundaki direktörü ile bir şekilde tanıştım.Kıymetli bir ABD subayı idi çok disiplinli.İsmi M.B.

Bana direk kendi hattının numarasını verdi beni bu numaradan arayabilirsin dedi.

Bir gün sayın H.Ç geldi bir rahmetli polis arkadaşımla oturuyoruz çay içiyoruz dedim sayın H.Ç şu numaraya bir baksana.

Bendeki numarayı görünce şok oldu.Sen nerden aldın onu bizde NSA şefinin numarası diye))

Dedim ahbab olduk bir iş konusundan dolayı ama hayreti suratında şaşkınlık ifadesi olarak iz düştü.))

Dostlarım bunlar kısa sizi yaşanmışlarla ilgili bilgilendirmek için şimdi teknik olarak ABD konsoloslukları işe TÜRK alıcağı zaman başta tercihi kendi yakın tanıdıkları yada güvendikleri MİT,TSK,EMNİYET üst yetkililerine bildirerek onların kefil olduğu TÜRKLERİ işe alırlar.

1982 yılında AMERİKANIN en büyük karargahlarından biri ÇINAR OTELİNDE ben üç ay garson olarak çalıştım.

O dönemde bizim MİT teşkilatının ve onların beraber çalıştığı EMNİYET 1.ŞUBE (siyasi şube) yapılanması vardı otelde,neden?

Çünkü ABD ordusunun HALKALI daki ÇAKMAKLI üstü çalışanlarının yüzde sekseni otelin özel ABD savunma bakanlığınca tutulmuş ANEX diye adlandırdığımız binasında kalıyorlardı.

Onun için bir çok ABD subayı ile o yıllarda dost olmuştuk.

Otel çalışanları SOL, OLEYİS sendikalı olduklarından dolayı otel bir dönemde greve gitmişti 1976 ve 1977 yıllarında personel SOL görüşlüydü oteldeki SİYASİ ŞUBE görevlilerine kıyak geçmiyorlar bir tek ben onlara kıyak geçiyorum yiyecek meşrubat,içecek veriyordum beni görünce personel arkadaşlar kızıyordu.))

Rahmetli HİRAM ABAS büyüğümüz gelir zaman zaman o geldiğinde otel alarma geçer otelin özel oyun odasında arkadaşları ile kağıt oynar otelde odada kalırdı,geldiğinde hizmetli olarak ben içeceklerini yiyeceklerini taşırdım bana DERİN DERİN bakardı.))

Şimdi AMERİKA ve CASUSLUK olaylarına girerseniz canı, malı,kanı ile bedel ödeyenler çok belli.

Onun için bu tip soruşturmalarda baştan başlayın bu kişilerin MİT ve EMNİYET teşkilatlarında kim güvenlik tahkikatlarına imza atmış ve en önemlisi kimler tavsiye etmiş AMERİKALI yetkililere bir bakın bakalım.

2000 li yıllarda A.R.E em.yarbay eski MİT çalışanı seni METİN TOPUZ ile tanıştırayım dedi ben kibar şekilde reddettim.

Arkadaşlar AMERİKA bir rüyadır hizmet edersen RÜYA yaratır etmezsen RÜYALARINI KABUSA döndürür.))

Amerikanın türkiyede o kadar çok elemanı ve karargahı varki akla zarar.

Ne çok arkadaşımız ve büyüklerimiz silah arkadaşlarını satarak bu AMERİKALILARA hizmet verdiler inanamazsınız.

                                

Onun için bende anlatıcak hadise çok bitmez ALLAH şükür satmadan,atmadan,çalmadan zamanı ve yaşamın güzelliklerini kaybetsekte ADAM SATTI, VATAN SATTI DEDİRTMEDİM kendime.

                                     

Hayırlı, dinlenerek mutlu bir hafta sonununuz olsun.

SAYGILARIMLA,

ZEKİ ARSLAN.