Sevgili
takipçilerim hepinize iyi çalışmalar diliyorum,bugün haftanın yarısına
geliyoruz.
Bu
yazıyı kaleme almamım sebebi RUSYA FEDERASYONU BÜYÜK ELÇİSİ merhum toprağı bol
olsun ANREY KARLOV beye yapılan kalleş suikast aralık ayının 17. Günü ve 25. günü Pazar sabah
saatlerinde RUSYA SİLAHLI KUVVETLERİ nin dünyaca tanınmış KIZIL ORDU KOROSU ve
ORKESTRASINI taşıyan TU-154 tipi yolcu uçağının ADLER havalimanından kalktıktan
sonra KARADENİZ SAHİL şehri SOÇİ açıklarında düşmesi ve tüm ORKESTRA
mensublarının ve diğer yolcular ve mürettabatın hayatını kaybetmesinden dolayı
tekrar RUSYA DEVLETİNE ve onun halklarına başsağlığı dilerim..
Tabi
ülkemde bu konuyu hemen bir SİYASİ FENOMEN olan 17/25 hadisesine dikkat çeken
konjöktürel siyasi döneme atıfta bulunarak göndermeler yapanlar oldu..
Birde
bu göndermeler üstünden çeşitli mihrakların tehdit vari söylemleri kulağıma
kadar geldi..
Büyükelçiye
karşı yapılan suikast aydınlanana kadar yazmıyacağım demiştim, birde şimdi bu
ilk anı kaza olarak açıklanan uçak hadisesi olunca kamuoyunda ve medya,sosyal
medyada çok yorum yapılmaya başlandı.
Dün
akşam saatlerinde TÜRKİYE de BÜYÜK ELÇİ suikastine yayın yasağı getirilmesine
rağmen bir kısım televizyon ve medya yorumlarına ve analiz yazı,söylemlerine
devam ediyorlar..
Türk
derin dünyasında ve dehlizlerde bu konuların hiçbir zaman samimiyetine inanmam
ama konjöktür çok hassas döndüğü için
DERİN yapılar geminin dümenini KARADENİZE doğru tutmak zorunda kaldı..
Türk
derin devleti bu konularda samimi olsaydı şahsıma saldırmazdı son yirmi yılda
herşeyi yaşayarak öğrendik..
Ben
yine yayın yasağına uyucam fakat güvendiğim bir gazeteci sayın TAMER KORKMAZ
bugünki yazısında bir yurt dışı adresi ve KAHPE CİNAYETİ işleyen suikastçı
polisin telefon bilgilerinden, bir komşu ülkeye gidip ordaki CİA karagahında
kaldığını tespit edilmiş korkmazın yazısına göre..
Bu
konuda bir şey bilmiyorum yalnız size şunu açmak isterim 2003 yılı 4 temmuz
ÇUVAL hadisesi gerçekleri hiçbir dönemde kamuoyunun bildiği gibi değil bu
ihanetin aslında baş aktörleri içimizde..
Aslında
bir televizyon programındada ŞEHİT GAFFAR OKAN bey ve silah arkadaşlarının
tarihin en profosyonel bir suikast ile katledilmelerinin nedeninin DERİN ABD ve
müttefiklerin DİYARBAKIR merkezden kuzey ırak
içlerine kadar yayılmak ve arkadan gelecek 2003 yılındaki ikinci körfez
harekatının zeminini hazırlamak olduğunu deklare etmiştim..
Sayın
KORKMAZ da CİNAYETİ işleyen katilin kuzey ırak bölgesindeki bir ABD üstüne
gittiğini söylüyor.
2003
yılından sonra tabiki DERİN ABD istihbarat örgütleri tabiki tüm faaliyet alanlarını
bu bölgeye yığdığı gibi ADANA başta olmak üzere tüm suriye sınırlarımız içinde
ve kuzey ırak bölgesinde karargahlarını kurdu sonrada 2011 den sonra bunları
aynı şekilde SURİYE iç savaşına müdahil olucak şekilde konuşlandırdı..
Fakat
şöyle bir durum var CİA İSTANBULDA ve ANKARA,İZMİR gibi şehirlerinde bu kadar
resmi ve taşoron yapılanması varken suikastçi ta kuzey ırak bölgesine gitsin ve
ordaki karargahtan emir alsın.
Bu
hadise herkesin dikkatini çeker?))
Bakın
bende dahil şu anda ipe sapa gelen TÜRKİYE içinde ve dışında kim varsa tedrisatı
AMERİKAN menşeylidir..
Son
100 yılda RUSYA devletine en ufak hadisede küfür edenlerin son altı ayda
dönüpte RUS GİZLİ SERVİSLERİNE dayanarak kabadayılık yapmalarına televizyonda
ve yazılı basında kahkahalarla gülüyorum..
Onun
için 1978 yılından beri ülkemizde işlenmiş bir tane suikasti çözemeyen
yapıların samimi davranıcaklarını maniple bilgi pompalamıycaklarını kimse
söyleyemez.
Onun
için kimse piyasada bilgi kirliliği yapmasın tavsiye ederim çünkü sizlere
söylüyceğim RUS GİZLİ SERVİSLERİNİN kendi ülkelerinde merkezlerinde veya
dünyanın değişik ülkelerinde ve şu andada ülkemizde bir gurup UZMAN ile
çalışıyorlar ve muhtemelen bir sistem içinde hedefe gidiyorlardır..
Aslında
onlar geniş anlamda bu düşmanlığı hangi merkezlerden ve bu merkez yapılar
içindeki gurupların yaptığını biliyorlar yaptıkları çalışma onların güçlü
deliller ve emareleri kuvvetlendirmek için yaptıkları çalışmadır..
Tabi
özellikle BÜYÜKELÇİ suikastine gelirsek tekrar benzerlik taşıyan suikastlere bakmamız
lazım ülkemizde.
Mesela
HIRANT DİNK arkasından vurulmuştu mesela HİRAM ABAS arabada şöför koltuğunda
otururken suikastçi arkadan yaklaşarak hedef alıp ateş açmıştı aynı günlerde
A.O yine arkadan BEYOĞLU TÜNEL de
saldırıya uğrayıp öldürülmüştü.
Dahada
önemlisi DANIŞTAY SALDIRISI yapan avukat ALPARSLAN ARSLAN(suikast ertesi
HÜRRİYET GAZETESİ manşeti ismi tersten verdi ARSLAN ALPARSLAN) suikastten evvel
BULGARİSTANA gittiği ve orda ALPHA isimli bir şirkettin fabrikasında suikast
için eğitim aldığı ve HUDUTTAN geçtikten sonra EDİRNEDE GLOCK marka tabanca ve
bazı kimlikler verildiğinin bilgisi kamuoyuna aktı.
Farzedelimki
bu hudut dışı seyahatler doğru orda bazı kimselerden gerekli lojistik aldığıda
doğru sayarsak bunları yapmaya ne gerek var bunlar şüphe çekicek hadiseler.
O
dönemde EDİRNE EMNİYET MÜDÜRÜ deneyimli bir polis şefi olan sayın HANEFİ AVCI
bey sorun bakalım bir bilgisi olmuşmu EDİRNE de görevi esnasında ARSLAN
ALPARASLANIN lojistik destek aldığı konusunda?
Yani
çok açık gerekirse içimizdeki ŞEYTANLAR suikastlerden evvelde çok çalışıp
suikastlerin yönünü değiştirip örtmek için çok maharetli çalışıyorlar..
Bu
konulardada insanları bilinçli yanıltanlar var birde bilinçsizce kullanılan
insanlar var dezenformasyon konusunda TANRI şahittirki onu tüm profosyoneller
anladığı gibi RUS GÜVENLİK SERVİSLERİ anlayıp konuyu çözüp
sonlandıracaklardır..
Bence
fazla kafalarınızı hemde deneyimli insanların karıştırmayın, vatandaşında aklını
cacık yapmayın.
Zira
son KIRK YILDA çok yaptınız bırakında işini yapıcak olanlar yapsın..
Eğer
17/25 hadisesi RUSYA DEVLETİNE ve
MİLLETİNE ve onun dostlarına yapılmışsa yapanlara TANRI yardımcı olsun…!
SAYGILARIMLA,
ZEKİ
ARSLAN..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder