Sevgili
takipçilerim bir konudan sıkıntı duyduğum için yazmak istiyorum..
Son
zamanda bazı basın ve yayın organlarında çok doğru bilgiler veren özellikle
MİLLİ kelimesini yapılan vurguyla güvenlik, istihbarat ve savunma sanayi
alanında bilgilendirme ve yorumlar yapılıyor.
Bunlar
doğru bilgiler olduğunu farz ediyoruz ve doğru olanları her zaman burdan
sizlerle paylaşıyoruz.
Yalnız
bazı beyefendiler var devamlı bir dönemi şuçlayarak bu 1990 lı yıllar o
günlerde herşey yanlış yapılmış izlenimi veriyorlar.
Bunu
yapmalarının sebebi bugünün siyaseti ve bürokrasisinden bir şekilde maddi ve
siyasi güç almaları onun için eski yapılan herşey kötü biz yaptık iyi havasında
konuşuyorlar bu tamamen yanlış kendileride bunun böyle olmadığını biliyorlar
ama kamuoyuna bu şekilde yansıtıyorlar.
Bunun
sorusunu dün bir emekli yarbayımıza sordum, cevabını bana bu soru değil diye
verdi.
Dediğim
şuydu siz görev yaptığınızda her ay maaşınızı almıyormuydunuz ve şu anda özel
sektörde bu işleri yaparken HİLALİ AHMER CEMİYETİ içinmi yapıyorsunuz!
Arkadaşlar
MİLLİ adını kullanarak yapılan işlerin abartılmasına gerek yok.
Neden
senin yaptığın işleri adam 70 yıl evvel çoktan bitirmiş.
Bana
dersenki yapıyoruz bu yaptığımızla ekonomimize katkı sağlıyoruz ve ihtiyacımız
olan malzemeyi başka bir ülkeden almıyoruz size eyvallah diyeyim.
1990
lı yıllarda KAÇAKÇIYA para veriyorduk SİLAH alıyorduk diyorlar, dedim 1993
hangi rütbedeydiniz?
Ve
burdan soruyorum bir tane KAÇAKÇI ismi verin silah aldığınız?
Milli
hadise anlatayım ibretle başımızdan geçenleri okuyun!Yıl 1997 bir aile
meclisinde ev misafirliği yemekteyiz.
Yemekte
HAVA KUVVETLERİ plan ve prensipler daire başkanlığından bir görevde ALBAYIMIZ var.
Tabi
beni ve ne iş yaptığımı bilmiyor, iş
silahlı kuvvetler olunca MİLLİ SAVAŞ UÇAĞI yapımından konu açıldı.
Bende
bazı bilgiler vermeye başlayınca ALBAYIMIZIN suratı kızarmaya başladı masada heyecanlandı.
Zeki
bey öyle şeyler anlatıyorsunuzki bunlar bugünlerde benim dairede önüme gizli
yazışma olarak geliyor!))
Güldüm,bayağı
sohbet ettik MİLLİ SAVAŞ uçağı ve diğer ilgili konularda.
Birkaç
gün sonra MİT İSTANBUL BÖLGE BAŞKANLIĞI
ından bir arkadaşım telefon etti ZEKİ
atla gel bir rakı içelim.
Arabayı
teşkilatın arka garajına park et ben hemen gelirim.Tamam dedim gittim hakikaten
beş dakika sonra otoparka geldi.
Bastık
gaza YENİKÖY de bir içkili restoranta gittik,yemek yerken sordum KENAN sende
ağzında bir bakla var çıkart bakalım şunu.
ZEKİ
dedi BAŞKAN çağardı bugün makamına, eee dedim seni sordu ARSLAN nasıl keyfi
yerindemi diye bana sordu.
E
dedim meseleyi anlat ne anlatayım ANKARADAN aramışlar onlarda seni sormuş.Ben
sana meseleyi anlatayım o zaman dedim HAVA KUVVETLERİNDEN ANKARA müsteşarlığı
aradılar bizden giden bilgileri sorup soruşturdular,BAŞKAN da beni sana sordurdu.
Aynen
ZEKİ dedi bu şekilde gelişti olay dedi.Dedim birkaç gün evvel bir albayımızla
yemek yedim oda bizim bilgilerin önüne geldiğini söyledi…
Zeki
pek iyi olmadı ama ne kadar kontrollü iş yaptığımızda test edilmiş
oldu,görüyorsun çalışmamız gidiceği yere varıyor içimiz hiç olmazsa rahat…!!
Yine
2003 yılı bir savunma bakanlığından arkadaş gurubunun 15.füze üst
komutanlığında(SARIYER –KİLYOS)denetlemeleri var ,dedi ZEKİ atla gel burda hava
çok güzel yemek yeriz hanımı çocuğuda aldım hakikaten hava güzel sağolsunlar
bizi misafir ettiler yemek yedirdiler.
O
arada filonun içini dolaşıyoruz füze taşıyıcıları var park halinde komutanım
HAWK lar gelmedimi dedim…
Komutan
ve ekibi bir anda durakladı ve bir şok yaşadı beyefendi siz ne iş yaparsınız,
dedim SERBEST çalışırım ama etrafımdaki SAVUNMA bakanlığı yetkililerine
bakıyorlar onlar ZEKİ bey ÖZEL hattandır dediler.
Ondan
sonra geniş bilgi verdim silah sistemleri hakkında çok şok olmalarının sebebi
FÜZELER AMERİKADAN gelmiş teslim olmamış
fakat tatbiki konumlanma projeleri üste gelmiş!
Milli
savunma sanayi ile yapılan herşeyin arkasında dururum ve çakılan her çividen gurur
duyarım ama fazlaca abarttıp bundan kendine reklam çıkartanlarıda tasvip etmem.
Her
sabah BEYKOZDA paça çorbası içtim laf yemeyi ve hak yemeyi sevemedim geçmişi
karalayıp bugüne herşeyi mal edenlerden hoşlanmıyorum…
Benim
TÜRK boyum KENT TÜRKLERİ denen KIRGIZİSTAN ve ÇİN hududunun dağlık bölgelerinde,
dağlarda yaşayan bir boy…
Ordan
göçerek hazar ve horasan kıyısından en
son ISPARTANIN EĞRİDİR gölü kenarına kadar gelmişiz…
Diyiceksinizki
DAĞDA yaşayan TÜRK BOYUNA niye KENT ismi vermişler.
Anlatayım
bunlar dağdan indiklerinde şehir yaşamına çok çabuk adapte olan bir TÜRK boyu
olduğu için KENT TÜRKLERİ olarak o dönemde adlandırmış diğer TÜRK boyları.
Bizim
bir özelliğimiz vardır AT sız,SİLAHSIZ,PARASIZ kaldığımızda komşu çiftliğin
AT,SİLAH ve PARASINA göz dikmeyiz…!
Kendimiz
çalışır,kendi becerilerimizle iş tutarız,ekmeğini,suyunu içtiğimiz
MİLLETLERE,ARKADAŞLARIMIZA,DOSTLARIMIZA KOMŞULARIMIZA ihanet etmeyiz?
SAYGILARIMLA,
ZEKİ
ARSLAN.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder