Sevgili takipçilerim
sizlere 22 kasım2013 7 şubat hadiseleri
başlıklı bir yazı yazmıştım,şimdi bugün öğrendiğim çok değerli
gazeteci,yazar,tv programcısı sayın AVNİ ÖZGÜREL beyin 7 şubat 2012 günü vuku
bulan sayın MİT müsteşarı DR.HAKAN FİDAN beyin gözaltına alınması istenmesi
C.SAVCILIĞI ve emniyet vasıtası ile,bu hadisenin beyaz perdeye film olarak
sayın ÖZGÜREL beyin çalışması ile yansıycağı basında ve gazetelerimizde yer
buldu.
Şunu belirtim hayatımda
uzmanlık alanımdaki konularda hiç yanlı bakmayıp objektif çalışmayı
yeğledim,şimdi sizlere bugün şuçlanan paralel yapının bu konudaki neler
yapabileceğine eski yıllardan MİT,EMNİYET ve vuku bulan bazı üstü örtülmüş
kamuoyunun bilmediği hadiseleri burda gözlerinizin önüne sericem
düşüncelerinizi geliştirmeniz açısından.
İlk şunu söyliycem
paralel yapı ile tanışmamızı hem emniyet operasyonu hem savcılık hemde uzun
zaman karşılıklı tanışıklık mesleki açıdan sonrada yaptıkları teknik,takip
tarassut hareketinden dolayı yani kısacası başımıza geldiğinden DAMDAN
DÜŞTÜĞÜMÜZ için Nasrettin hoca gibi eğer bir komplo varsa nasıl yaptıklarını
çözdüm,oda kısaca şu bu işleri yaparken olmayan hadiselerden değil olan gerçek
olayları çeşitli birleştirmeler ve gerekirse şahısları,alakasız konuları doğru
bilgiler üstünden birleştirerek adeta bir tiyatro senaryosu çıkartarak ordan
geniş bir şuç ağı kuruyorlar yani sıfır olmayan bir şeylerden değil anektod
olarak anlıycağınız PİREYİ, DEVE KEDİYİ,FİL yapıyorlar))…..
Şimdi sayın değerli
büyüğüm MEHMET EYMÜR beyde konun duayyeni olarak televizyon programında A HABERDE şunu söyledi
diyelimki paralel yapı ve hukuk komplo yapıyor hadiselere hükümetçe müdahale
edildikten sonrada gelen savcılar aynı doğrultuda isteklerde bulundular bir
değil üç tane savcı,eğer ellerinde güçlü bir emareler ve delil birleştirmeleri
olmasa bunu yapmalarının imkanı olmadığı gibi geleneksel olarakta cesaret
edilemiyceğini belirtti sayın SEVİLAY YÜKSELİR hanıma dosyanın üstünde gizlilik
kararı olduğunu söyledi.
Tabi yılların tecrübesi
olarak bende şunu söylemek istiyorum dosyanın içeriği açılsada içinden çıkıcak
delil hadisesinde şuç vasfıda olsa aslında bu operasyonun gerçek manadaki
düşünce ve stratejinin meydana hiçbir zaman çıkmıyacağını 7 şubat 2012 gününden
sonra kamuoyunun bilmediği suyun altında büyük mücadeleler olduğuna
inanıyorum,bazısınada ne kadar uzak olsakta dışardan duyduğumuz bazı gizli
emareler bize bu konuda yön ve bilgi veriyor.
Kayserili avukat D.Y
ani ölümü aynı zamanda küçük ada ülkelerinden birinin avukat fahri konsolosunun
O.T aynı verilerle ölmesi düşündürücü?
Sayın MİT müsteşarı ve
diğer MİT yetkililerini saklanması,tutuklanmamak için çeşitli kaçma teknikleri
kullanmaları beni hayrete düşürdüğü gibi birde derin düşünce oluşturuyor oda
ne,TARİHİNDE MİT yetkillerinin polis ve emniyet teşkilatında korkup kaçmaları
garibime gidiyor aslında demokratik ülkelerde şuç işleyen kim olursa olsun
yargılanması taraftarıyız,fakat geleneksel olarak MİT müsteşarı ve
yardımcılarının köşe bucak kaçmaları,asker ve adalet mensubları ile beraber
alınıp yerlerde sürüklenmeleri bizlere yaptıkları gibi kafamızı duvara dayayıp
arkamızdan organize şuçlar şubesinde batılı güçlere siyasi birifing vermeleri
aslında MİT uzun müddet şuç işleyenler varken onların adı bile geçmemesi fakat
ORGANİZE şuçla mücadeleye hayatını vermiş bir MEHMET EYMÜR beyin alınıp
sorgulanıp savcılık makamına ifade verdirilmesi ,NE OLUYOR….?
Daha sonrasında tekrar
hükümeti çok zora sokan 17 aralık 2013 operasyonu ve başka bir ülke ile olan
büyük bir KOZMİK TİCARET hadisesinin çıkması ALTIN satışları ve taşınması gibi
bu PARALEL adledilen yapının arkasında illaki DERİN LONDRA olduğunu bize
anlatıyor.
Çünkü DERİN LONDRA olmadan
dünyada bu tip KOZMİK TİCARET yapmana imkan yok hatta BEBEK KONFEKSİYONU
ticaretini bile yapamazsın))
Daha enteresanı her
gelen komplo operasyondan sonra öyle adlediliyor HÜKÜMETİN,BAŞBAKANIN ve diğer
devlet görevlileri mesela MİT müsteşarımız gibi daha güçlenerek karşımıza
çıkması akla şunu getiriyor parallelerle hükümeti kapıştıran güç yani derin
Londra ile her iki tarafın pazarlıkları ve su altında görüşmeleri var,her
hükümeti zora sokan operasyonun tam ortasında hükümet ile su altında gizli görüşmeler
ve pazarlık usulü bazı istekler oluyor hükümette bunları iktidar olduğu için
karşılıyorki paralel dediğimiz ekip şu ana kadar zayıf kaldı fazlaca etki ortaya koyamıyor.
Şimdi size bazı hiçbir
zaman su üstüne çıkmıycak MİT ve EMNİYET çekişmlerinden TSK (TÜRK SİLAHLI
KUVVETLERİ)ile ilgili bazı hadiseleri anlatıcam,geçmişte bu işler nasıl bazen
kötü hadiselere döndü.
Yıl 1995 istanbul MİT
bölge başkanlığına bağlı bir istihbarat elemanı İstanbul emniyetince gözaltına
alınıyor,MİT bölge başkanlığına haber gelince ilgili şube İstanbul tem şubeyi
arayarak elemanları olduğunu kendilerine teslim edilmesini rica ediyorlar,fakat
olumsuz yanıt alıyorlar,bunun üstüne BÖLGE başkanı G.T beyefendiye konu intikal
ettiriliyor Cuma akşamı G.T başkan teşkilatta çok sevilen BABA lakabı ile
tanınan çok vatansever bir insandır muadili muhataptan istenilip verilmeyince
şu kelimeyi sarf ediyor kurumlarla uğraşırsın ama MİT çok hassas uğraşılamıycak
bir kurumdur tüm izinler kaldırıldı diyor teşkilat bölge başkanlığına toplanıcak cumartesi
sabahı şehir dışındaki arkadaşlar dönücek ve herkes İstanbul bölge başkanlığında
cumartesi sabahı toplanıyor. Ciddi hadiselerde depolarda tutulan vahim
nitelikli silahlar çıkartılıp araçlara yüklenerek İstanbul emniyet müdürlüğüne
kalabalık bir personel ile intikal edilerek TEM şubedeki haber elemanı emniyet
teşkilatına nazik ikaz yapılarak emniyet binası içinde teslim alınıyor.
Tabi olayı bana intikal
ettiren pazartesi o yılarda arkadaşım K.A masa muavini daha sonra o yıllarda 28
şubatın getirdiği gerginlik günlerinde emniyet ile çekişmelerin olduğu yıllar
bir önemli generalimize gidiceğim akşamın öncesi gündüz yanımdaki bir elemanla
emniyet teşkilatının sürtüşmesinden gelen kalabalık ekiplerce gözaltına alındık
aslında bu STK(SEFERBERLİK TETKİK KURULU)emniyet kanadınca yapılmış komplo
operasyondu hemen emniyete intikal ettiğimizde o yıllarda emniyet teşkilatı
bulunduğumuz yerde bizi tam çözemiyordu,kurumdan giden telefonla kontrterör
dairesinden bir arkadaş ilçe emniyet müdürünü aramış,dönemin emniyet ilçe
müdürü tüm ekipleri bir odaya toplayarak yanlış bir iş yaptıklarını söyledi
bizim önümüzde sayın müdür T.E.C ZEKİ bey buraya böyle şeylerden gelmeyin ayıp
oluyor bir iki ÇAM devirinde bizi arayan arkadaşların aradığına değsin,dedi
dedim beyefendi benle alakası yok arkadaşlar bir yanlış anlamadan dolayı benide
işe karıştırmışlar bunlar çoluk çocuk işi dedik emniyetten ayrıldık.
Tabi bu iş derin bir
hadiseye döndü ilerki yıllarda kitabımda
anılarımda tam tafsilatlı açıcam bu hadise daha sonra sayın dönemin azınlık
hükümeti olan MESUT YILMAZ beye kadar
geldi dayandı….!
Birde 1981 bilinmeyen
bir hadiseyi anlatim Unkapanı SSK önünde emniyet teşkilatı rutin çevirmede akşam
son saatler sokağa çıkma yasağına yakın bir araçla bir hanfendiyi
durduruyorlar,hanım alkollü ehliyet ruhsat soruyorlar ,bayan kendisinin
sıkıyönetim bölge komutanın arkadaşı olduğunu söylüyor,bir yüzbaşımızın ismini
veriyor polis arkadaşlardan bir tanesi hanfendi hergün bu yüzbaşının bir hanım
arkadaşına yol açmaktan bıktık diyor bunun üstüne kadın sinirlenip araba ile
polislerin üstüne sürüp doğru uygulama yapılan yerden kaçarak sıkıyönetim bölge
komutanın yanına giderek kendisine hakaret ediyor buna sinirlenen yüzbaşı bir
takım askeri Dodge araca bindirerek uygulamanın olduğu yere gidiyor ve orda
polislere hakaret edince münakaşa çıkıyor bunun üstüne silahlar patlıyor iki
hatırladığım polis arkadaş şehit düşüyor fakat bu olay örtbas ediliyor terör
örgütüne bağlanıyor ama İSTANBUL emniyeti toplum polisi bu hadiseyi öğreniyor
ayaklanma ve başkaldırı oluyor fakat hadiseyi örtüp kapatıp küllendiriyorlar.O
dönemdeki kuvvetli CUNTANIN etkisi ile!!
Bunları anlattım böyle
MİT müsteşarlarının kaçıp saklanmaları film falan olucakmış ne diyebilirizki
adalet herkes için gerekli olmalı bu MİT yetkililerincede şuç işlediklerinde
alınıp yargılanmalı ama görev esnasında böyle PARALEL HAT kurucam diye KURUMU
rencide edersen devleti,milleti ve onun evlatlarını rencide ediyorsun CEZASI
AĞIR OLMASI lazım))
Dahada enteresanı MİT
içinde bu 7 şubat hadisesine ön alan kurum yetkilileri merhum KAŞİF KOZİNOĞLU
için aynı tepkiyi göstermedi ve KOZİNOĞLU cezaevinde genç yaşta hayatını
kaybetti,şunu düşünebilirmiyiz KURUMU geri plandan yöneten BARONLAR bilemediğimiz nedenlerden dolayı KOZİNOĞLUNU
feda ederek yine bazı kozmik hadiselerin duyulmasını engelledi KOZİNOĞLU ağrına
giden tutuklama için gerçekleri anlatıp biz emir kuluyduk emirlerle bu işleri
yaptıkmı diyicekti,oda tv davasındaki ALTINBAŞ dosyası ve 2005 iç güvenlik
harekat planı dosyasında neler vardı merhum üstüne kalan şuç hadisesini aklamak
için mahkemede nasıl ifade vericekti omu birilerini rahatsız etti merhumu feda
etiler?
Evet arkadaşlar
kurumlar içinde 1980 li yılların sonlarına kadar devletin gözbebeği temiz
kalmış tek kurum MİT diye adı geçerken hadiseler nerelere geldi,kurumu bu tip
şaibe altına sokanlara bir yaptırım yapılmazken olaylar ilerde nerelere gelicek
sayın HAKAN FİDAN beyin müsteşarlığında kanunlaşan MİT yasası ihtiyaçmı yoksa
geçmişi örtüp geleceğin önünde yine olabilecek şuç vasfı yüksek olayları
kapatmak için kurgulanmış bir yasalar zincirimi?
En önemlisi MİT
tarihine geçen MÜSTEŞARI saklandı polisten korkusundan kaçtı olayı gerçekte ne
hangi dönemi yaşıyoruz anlamış değilim..!!
Tabi sevgili
arkadaşlarım aslında sizlere bu konun içeriğini anlatırken SÜLEYMAN MABEDİ
içinde konuşulanları anlatmak isterdim maalesef MABEDİN muhafızlığını
reddettiğim için sizlere anlatamıyorum)))))))
Kıymetimi bilin MABEDİN
MUHAFIZLIĞINI reddeden olmamıştır şimdiye kadar,bizim davamız harbi delikanlı
davası biz paraya,makama adam satanlardan değiliz delikanlı aleminin basit
insanı olmak en yüce makamlara çıkmaktan önemlidir biz harbi ÇERKEZ ETHEM
beylerin şimdiki çakma muadili SARI vatandaşlardan değil harbi topal osman
ağaların izindeyiz….!
Tarih ŞEREFLİ insanları
hangi komplolara,kahpeliklere,arkadan vurmalara beş para etmeyen ayakçıları
kullanıp ARSLANLARIN üstüne saldırtanlardan muhakkak ayırıyor yine
ayıracaktır,bir ÇERKEZ ETHEM beyle her zaman gurur duyar kahraman vatansever olduğunu
söyler aynı şeyi TOPAL OSMAN ağa içinde söylerim özellikle ETHEM beyin
familyasından gelen benide yakın özel
hayatımda izleyen KAFKASYALILARA şunu söyliyeyim sizler bizim kıbrısın HELLİM
peynirine dönmüşünüz delikanlılık aleminde sizin KAFKASYALIĞINIZ yoğurt olmuş?
Çok korkmayın RUSLAR
gelirse ben varım sizi korurum tırsmayın elin BATILILARINA sığınmayın.
NOT:Sevgili
takipçilerim şürçü lisan ettiysem özellikle sizlere karşı beni affedin günü
birlik hadsizler var son 20 yılda onlar maske kulandığı için bizde makale
kullanıyoruz,af ola sizlere karşı,alem CACIK olmuş…..
SAYGILARIMLA,
ZEKİ ARSLAN….
Eline sağlık
YanıtlaSilbilader ne içiyosan ben de ondan istiyorum :) bonzai falan heralde. yazılarında ne anlam ne paragraf ne cümle bütünlüğü var. senin yazamadıklarını anlamlandırıcam diye götüm çıktı burda. bi de yazmışın anılarımı yazıcam diye. sana tavsiye hiç uğraşma bu kafayla 10 tane satamazsın.
YanıtlaSil